Onu yapmaman için çok sayıda nedenler var.
- There are a good many reasons why you shouldn't do it.
Şu ya da bu nedenle, onların Fransa'daki tatili onların olmasını umdukları kadar iyi değildi.
- For one reason or another, their holiday in France wasn't as good as they expected it would be.
Gerekçelerini anlamam gerekiyor.
- I need to understand your reasons.
Gerekçelerini anlıyorum.
- I understand your reasons.
Onu niçin uygulamamam gerektiğinin sebebini anlamıyorum.
- I see no reason why I shouldn't put it into practice.
Tom kalma sebebi bulmak için elinden geleni yaptı.
- Tom did his best to find a reason to stay.
proof, more or less decisive, for an opinion or a conclusion.
... So they don't really cause a business issue either. ...
... to advance the cause of electric vehicles. ...