Biraz daha sabırlı olsaydın, bulmacayı yapabilecektin.
- You'd be able to do the puzzle if only you had a little bit more patience.
Biraz daha sabırla bu bulmacayı çözebilirdin.
- You could have solved this puzzle with a little more patience.
Onu sonsuza kadar kaybetmek yerine, bir arkadaşına karşı sabırlı ol.
- Have patience with a friend rather than lose him forever.
Sadece sabırlı olmamız gerekiyor.
- We just need to have patience.