O, arkadaşlarına karşı zorbalık yapardı.
- He used to bully his friends.
Zorbalık ciddi bir problemdir fakat onu saf dışı bırakmaya çalışmanın tamamen gerçekçi bir teklif olmadığını anlamak zorundayız.
- Bullying is a serious problem, but we have to understand that setting out to eliminate it entirely isn't a realistic proposition.
Tom bir kabadayı, tam John'un olduğu gibi.
- Tom's a bully, just like John is.
Neden böyle bir kabadayı gibi davranıyorsun?
- Why are you being such a bully?
Sami, Leyla'ya dayılanıyordu.
- Sami was bullying Layla.
Onun okulda zorbalık ettiğini duydum.
- I heard that he was bullying at the school.
Dan bana artık zorbalık etmeyecek.
- Dan will no longer bully me.
She's finally leaving her abusive husband — bully for her!.
She's finally leaving her abusive husband — bully for her; I don't bleeding care!.