Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a building or apartment devoted to study or to literary work

listen to the pronunciation of a building or apartment devoted to study or to literary work
Englisch - Türkisch

Definition von a building or apartment devoted to study or to literary work im Englisch Türkisch wörterbuch

study
çalışmak

Yarın on saat çalışmak zorunda kalacağım. - I'll have to study ten hours tomorrow.

Dışarıdaki gürültü sinirime dokunduğu için canım çalışmak istemedi. - I didn't feel like studying because the noise outside was getting on my nerves.

study
{i} tetkik
study
{i} görülecek şey
study
{i} çalışma odası

Onun çalışma odası parka bakıyor. - His study faces the park.

Babam bir garajı bir çalışma odasına dönüştürdü. - My father converted a garage into a study.

study
öğrenme

Tom Fransızca öğrenme niyetiyle Fransaya geldi. - Tom came to France with the intention of studying French.

Çok çalışmalısın ve çok şey öğrenmelisin. - You must study hard and learn many things.

study
okulda okumak
study
etüt etmek
study
inceleme

Diğer galaksilerde hayat olsa bile, insanın onları incelemek için ışık hızında seyahat etmesi imkansızdır. - Even if there is life in other galaxies, it is impossible for man to travel at the speed of light to study them.

Bir portre yapmaya hazırlanırken, arkadaşlarım konuyu yakından incelemek için bir sürü fotoğraf çeker. - In preparation for painting a portrait, my friend takes many photographs in order to study the subject closely.

study
(çimke) bandıkmak
study
{f} gözetmek
study
{f} çalışma yapmak

Çalışma yapmak için çok yorgunum. - I'm too tired to do study.

study
(isim) öğrenim, tahsil, tetkik, çalışma, inceleme, araştırma, araştırma konusu, görülecek şey, çalışma odası, taslak, eskiz, deneme, ön çalışma, etüt, rol ezberleme
study
{i} taslak
study
{f} çabalamak
study
{f} öğrenmek

İngilizce öğrenmek için Amerika'ya gitti. - He went to America to study English.

Öğrenmek için her gün okula gider. - He goes to school to study every day.

study
{i} müz. etüt
study
{i} ön çalışma
study
(fiil) eğitimini görmek, okumak, öğrenmek, çalışmak, çalışma yapmak, araştırmak, incelemek, gayret etmek, çabalamak, gözetmek, saygılı olmak
study
araştırma konusu veya sahası
study
alıştırma taslak
Englisch - Englisch
study
a building or apartment devoted to study or to literary work

    Silbentrennung

    a build·ing or a·part·ment de·vot·ed to stu·dy or to lit·e·ra·ry work

    Türkische aussprache

    ı bîldîng ır ıpärtmınt dîvōtıd tı stʌdi ır tı lîtıreri wırk

    Aussprache

    /ə ˈbəldəɴɢ ər əˈpärtmənt dəˈvōtəd tə ˈstədē ər tə ˈlətərˌerē ˈwərk/ /ə ˈbɪldɪŋ ɜr əˈpɑːrtmənt dɪˈvoʊtəd tə ˈstʌdiː ɜr tə ˈlɪtɜrˌɛriː ˈwɜrk/
Favoriten