Lütfen toplantı gündemindeki değişikliği not al.
- Please note the change in the meeting agenda.
Onlara bir teşekkür notu yazman gerektiğini düşünmüyor musun?
- Don't you think you ought to write them a thank-you note?
Benim için sürpriz oldu, ünlü psikolog çocuk kaçırmakla suçlandı.
- To my surprise, the noted psychologist was accused of a kidnapping.
Tom'un babası ünlü bir matematikçiydi.
- Tom's father was a noted mathematician.
Otel yemeği ile meşhurdur.
- The hotel is noted for its food.
I left him a note to remind him to take out the trash.