Bir not bir ataş ile belgeye tutturuldu.
- A note was attached to the document with a paper clip.
Lütfen toplantı gündemindeki değişikliği not al.
- Please note the change in the meeting agenda.
Tom'un babası ünlü bir matematikçiydi.
- Tom's father was a noted mathematician.
Benim için sürpriz oldu, ünlü psikolog çocuk kaçırmakla suçlandı.
- To my surprise, the noted psychologist was accused of a kidnapping.
Otel yemeği ile meşhurdur.
- The hotel is noted for its food.
I left him a note to remind him to take out the trash.