a brief or rapid journey; an excursion or jaunt

listen to the pronunciation of a brief or rapid journey; an excursion or jaunt
Englisch - Türkisch

Definition von a brief or rapid journey; an excursion or jaunt im Englisch Türkisch wörterbuch

trip
{i} gezi

Bir gün biz Hindistan'a gezi yapacağız. - Some day we'll take a trip to India.

Gezi çok fazla para gerektirir. - The trip calls for a lot of money.

trip
{i} sürçme
trip
{f} tökezlemek
trip
{i} gezinti

Bir gezintiye gidelim. - Let's go on a road trip.

trip
bir şeye takılıp düşme
trip
sendeleyerek yürümek
trip
düşürmek
trip
yanlış yapmak
trip
takılma
trip
çözülmek
trip
badalak vurmak
trip
{f} sendeleyerek yürü
trip
uyuşturucu etkisi
trip
düşme

Tom ayağı takılıp düşmemeye çalışıyor. - Tom is trying not to be trip and fall.

Takılıp düşmemeye çalışıyorum. - I'm trying not to be trip and fall.

trip
{i} sekme
trip
{i} uyuşturucunun etkisinde olma
trip
round trip gidiş dönüş
trip
kısa seyahat veya yolculuk
trip
(Nükleer Bilimler) hareket,devreden çıkma
Englisch - Englisch
trip
a brief or rapid journey; an excursion or jaunt
Favoriten