Şişeler tıpalanmıştı.
- The bottles were stopped with corks.
Kasadaki Tom'un aldığı şarap şişelerinin yarısı tıpalandı.
- Half of the bottles of wine in the case that Tom bought were corked.
Mantarı serbest bıraktı.
- He released the cork.
O şarabın içinde küçük bir mantar olduğuna inanıyorum.
- I believe there's a little cork in that wine.