Englisch - Türkisch
Definition von a borough; a manor; as, the bury of st im Englisch Türkisch wörterbuch
- bury
- gömmek
Bir anne için en acı şey, kendi çocuğunu gömmektir.
-The most painful thing for a mother is having to bury her own child.
Onun görevi ölü hayvanları gömmektir.
-Their job is to bury dead animals.
- bury
- {f} toprağa vermek
- bury
- {f} cenazeyi kaldırmak
- bury
- defin yapmak
- bury
- örtüp bastırmak
- bury
- cenaze kaldırmak
- bury
- (Spor) uzak mesafeli şutu gömmek
- bury
- defin etmek
- bury
- gizlemek
- bury
- göm
Onlar şimdi şiddetle mücadele ediyorlar fakat çok uzun zaman geçmeden önce savaş baltasını gömeceklerine sizi temin ederim.
-They're fighting fiercely now but I assure you they'll bury the hatchet before long.
Nihayet, iki Kızılderili kabilenin şefleri savaş baltalarını gömmeye karar verdiler ve barış çubuğu tüttürdüler.
-At long last, the two chiefs of the Indian tribes have decided to bury the hatchet and smoke the peace pipe.
- bury
- defnetmek
- bury
- saklamak
- bury
- {f} örtmek
- bury
- {f} daldırmak
Relevante Übersetzungen
Englisch - Englisch
Definition von a borough; a manor; as, the bury of st im Englisch Englisch wörterbuch
- bury
a borough; a manor; as, the bury of st
Silbentrennung
a borough; a manor; as, the bu·ry of stAussprache
Resimler
Favoriten