Bugün, çok fazla ödevim var.
- I have too much homework today.
John Bill kadar yaşlı değil; çok daha genç.
- John is not as old as Bill; he is much younger.
Nasıl oluyor da Japon tarihi hakkında o kadar çok şey biliyorsun?
- How come you know so much about Japanese history?
Tom'un zebralarla ilgili çok şey bildiğine dair bir fikrim yoktu.
- I had no idea that Tom knew so much about zebras.
Senin ve benim aramda, Tom'un fikri pek ilgimi çekmiyor.
- Between you and me, Tom's idea doesn't appeal to me very much.
Tom ve Mary'nin pek çok ortak şeyleri yoktur.
- Tom and Mary don't have much in common.
Bu sandalyeyi onartmak aşağı yukarı ne tutar?
- About how much would it cost to have this chair repaired?
Buradan Belediye binasına yürümek aşağı yukarı ne kadar zaman alır?
- How much time, more or less, does it take to walk from here to the town hall?
Onun köpeği uysal olduğu kadar çok sadık değildir.
- Her dog is not so much faithful as tame.
Ben köpekleri çok severim.
- I like dogs very much.
Hasta dünkü durumuyla hemen hemen aynı.
- The patient is much the same as yesterday.
Bütün bilmen gereken hemen hemen bu.
- That's pretty much all you need to know.