a berry, particularly of the laurel

listen to the pronunciation of a berry, particularly of the laurel
Englisch - Türkisch

Definition von a berry, particularly of the laurel im Englisch Türkisch wörterbuch

bay
{i} körfez

O, bir makineli tüfek ile işgalcileri körfezde tuttu. - He kept the invaders at bay with a machine gun.

Petrol sızıntısı körfezi kirletti. - The oil spill polluted the bay.

bay
(at) doru 7.havlamak
bay
cumba

Cumbayı açmak için sadece butona basmalısınız. - You have only to push the button to open the bay window.

bay
uluma
bay
bölüm
bay
bölme
bay
ulumak
bay
{i} koy

Bize bu koyda özel balık tutma izni verildi. - We were granted the privilege of fishing in this bay.

bay
{i} dikme (yapı)
bay
{i} havlama
bay
ün
bay
{i} revir (gemi)
bay
{i} peron
bay
{f} havlamak
bay
{i} defne

O kırmızı defne meyvesini seviyor. - She likes red bayberries.

bay
yaban
bay
zafer nişanesi olarak verilen defneden yapılmış taç
bay
(Askeri) AÇIKLIK: Yüzücü ayaklı köprüde, yan yana bulunan iki ayak veya tombaz merkezleri arasındaki açıklık
Englisch - Englisch
bay