Tom çengele bir solucan taktı.
- Tom put a worm on the hook.
Tom kancayı balığın ağzından çıkardı.
- Tom took the hook out of the fish's mouth.
Bir balıkçı onu bir kancaya taktığı zaman, bir solucan sessizce çığlık atar mı?
- Does a worm scream silently when a fisherman impales it on a hook?
Benim bir zarfa, bir parça kağıda ve kurşun kaleme ya da bir dolma kaleme ihtiyacım var.
- I need an envelope, a piece of paper, and a pencil or a pen.
Ben bir parça bagaj satın aldım.
- I bought a piece of baggage.
Halk olta iğnesi, olta ve olta kurşunu aldı, değil mi?
- The public bought it hook, line and sinker, didn't they?
Tom olta iğnesine yem koydu.
- Tom put bait on the hook.