O tehlikeli bir bölge;Gitme oraya. - That is a danger zone; don't go there.
O tehlikeli bir bölge;Gitme oraya.
That is a danger zone; don't go there.
Tom Mary'ye bir okul bölgesinde çok hızlı sürmemesini tavsiye etti. - Tom advised Mary not to drive too fast in a school zone.
Tom Mary'ye bir okul bölgesinde çok hızlı sürmemesini tavsiye etti.
Tom advised Mary not to drive too fast in a school zone.