Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

a beginning or start; a point of origin

listen to the pronunciation of a beginning or start; a point of origin
Englisch - Türkisch

Definition von a beginning or start; a point of origin im Englisch Türkisch wörterbuch

birth
{i} doğum

Dün onyedinci doğumgünümdü. - Yesterday was my seventeenth birthday.

Bugün Haziran'ın 18'i ve bugün Muiriel'in doğum günü! - Today is June 18th and it is Muiriel's birthday!

birth
neşet
birth
doğuş

Henry James doğuştan bir Amerikalıdır. - Henry James was an American by birth.

O, doğuştan görme özürlüdür. - She has been blind from birth.

birth
dünyaya getirme
birth
başlangıç
birth
doğurma

Birçok ebe geleceğe doğurmak için gereklidir. - Many midwives are needed in order to give birth to the future.

Kadın doğurur ve erkekler doğurmaz. - Women give birth and men do not.

birth
sop
birth
{i} soy
birth
{i} doğma
birth
birthri
birth
{i} kaynak

Sami'nin doğumu evlilik dışı bir ilişkiden kaynaklandı. - Sami's birth resulted from an extramarital affair.

birth
nesep
birth
{i} yavrulama
birth
{i} nesil
birth
birth control doğum kontrolü
birth
{i} köken
Englisch - Englisch
birth