O kırmızı defne meyvesini seviyor.
- She likes red bayberries.
Bu körfeze New York Harbor denir.
- This bay is called New York Harbor.
Körfez, tekneler ve insanlarla dolu.
- The bay is full of boats and people.
Cumbayı açmak için sadece butona basmalısınız.
- You have only to push the button to open the bay window.
Sinüs enfeksiyonu çoğu insan için bir sıkıntıdır.
- Sinus infection is a nuisance to most people.
Benim sinüs sorunum var.
- I have sinus trouble.
Bize bu koyda özel balık tutma izni verildi.
- We were granted the privilege of fishing in this bay.
Sinüzitten ölebilir misin?
- Can you die of sinusitis?
bay colour:.
both you here with many a cursed oth, / Sweare she is yours, and stirre vp bloudie frayes, / To win a willow bough, whilest other weares the bayes.
Hey, mister! Eat my cat, please!
- Hey bayım! Kedimi yiyin, lütfen!
Mister Petro and his wife love my children a lot; I love theirs a lot, too.
- Bay Petro ve eşi çocuklarımı çok seviyor; ben de onunkileri çok seviyorum.
Where do you want to go, sir?
- Nereye gitmek istiyorsunuz, bayım?
Rather than cutting down on cigarettes, sir, why don't you just give them up?
- Sigaraları azaltmaktansa, bayım, niçin onları bırakmıyorsun.
I'm not sure if it's a male or a female.
- Onun bir erkek mi yoksa bir bayan mı olduğundan emin değilim.
There are more male members than female ones on this website.
- Bu web sitesinde bayan üyelerden daha fazla erkek üye var.
Mr Hawk is a kind gentleman.
- Bay Hawk, kibar bir beyefendidir.
As she is a lady, so he is a gentleman.
- O bir bayan olduğu için, bu yüzden o bir beyefendi.
Layla's life as a wealthy lady was a mirage.
- Varlıklı bir bayan olarak Leyla'nın yaşamı bir seraptı.
Ladies and gentlemen, I would like you to listen to my opinion.
- Baylar bayanlar, görüşüme kulak vermenizi istiyorum.
Ladies and gentlemen, please notify the people to stop contributing to global warming and use nature-friendly equipment.
- Bayanlar ve baylar, lütfen insanları küresel ısınmaya katkıda bulunmayı bırakmaları ve doğa dostu ekipmanlar kullanmaları için uyarın.
Tom is quite rich, isn't he?
- Tom bayağı zengin, değil mi?
That lady appears to be rich.
- Şu bayan zengin görünüyor.
... And so we basically had to send people throughout the Bay Area ...
... So it's-- we better sell a lot in the Bay Area. ...