a armoured fighting vehicle, armed with a gun and moving on caterpillar tracks

Englisch - Türkisch

Definition von a armoured fighting vehicle, armed with a gun and moving on caterpillar tracks im Englisch Türkisch wörterbuch

Relevante Übersetzungen

tank

tank

tank

(Biyokimya) odacık

tank

depo

Çim biçme deposunu doldururken benzin dökmemeye dikkat edin. - Be careful not to spill gasoline when filling the tank on your lawn mower.

Yarım depo benzinle Miami'ye gidebilir miyiz? - Can we drive to Miami on half a tank of gas?

tank

sarnıç

tank

yakıt almak

tank

{i} fotoğraf banyo kabı

tank

{i} benzin deposu

Benzin deposu patlayacak. - The gas tank is going to explode.

tank

(İnşaat) depo, hazne

tank

golcük

tank

istimini almak

tank

(Askeri) TANK: Genel olarak, top ve otomatik silahlarla teçhiz edilmiş tam tırtıllı ve zırhlı araç. Arazide harekat kabiliyeti, zırhla korunma imkanı ve yüksek müsademe kudreti, tankların başlıca özellikleliklerini teşkil eder. Ayrıca bak "heavy tahk". "light tank". "medium tank", "super heavy tank"

tank

{i} hapishane

tank

sarnıca koymak

tank

{i} tüp

tank

(isim) depo, tüp, benzin deposu, hazne, su deposu, sarnıç, tank, hapishane, fotoğraf banyo kabı

tank

{f} up (with) (taşıtın benzin deposunu)

tank

tank up k

tank

{i} depo; tank: gas tank benzin deposu. water tank su deposu. fish tank akvaryum

tank

{i} ask. tank

Englisch - Englisch

Definition von a armoured fighting vehicle, armed with a gun and moving on caterpillar tracks im Englisch Englisch wörterbuch

tank

Silbentrennung

a ar·moured fight·ing vehicle, armed with a gun and mo·ving on cat·er·pil·lar tracks