I didn't mean to insult you.
- Seni aşağılamak istemedim.
I don't want to insult him.
- Ben onu aşağılamak istemiyorum.
We didn't want to humiliate Tom.
- Tom'u aşağılamak istemedik.
I didn't want to humiliate her.
- Onu aşağılamak istemedim.
I feel nothing but contempt for such behavior.
- Böylesine bir davranış için aşağılamaktan başka hiçbir şey hissetmiyorum.
I don't want to insult him.
- Ben onu aşağılamak istemiyorum.
I didn't mean to insult you.
- Seni aşağılamak istemedim.
How do you put up with that kind of humiliation?
- O tür aşağılamaya nasıl katlanıyorsun?
Humiliation is the beginning of sanctification.
- Aşağılamak, yüceltmenin başlangıcıdır.
It's all been very humbling.
- Hepsi çok aşağılayıcı oldu.
It was a humbling experience.
- Aşağılayıcı bir deneyimdi.