aşılamaz

listen to the pronunciation of aşılamaz
Türkisch - Englisch
impassable
insuperable
go beyond
overshoot
gone beyond
went beyond
inc
cooked food
smooth
surpass

With that performance, you have surpassed yourself. Congratulations! - O performansla, kendini aştın. Tebrikler!

Japan surpasses China in economic power. - Japonya ekonomik güçte Çin'i aşıyor.

transcend

No one can transcend their own individuality. - Hiç kimse kendi benliğini aşamaz.

Exporting is a commercial activity which transcends borders. - İhracaat sınırları aşan ticari bir etkinliktir.

exceed

Imports exceeded exports last year. - Geçen yıl ithalat ihracatı aştı.

The wonderful performance of this actress exceeded all expectations. - Bu aktrisin muhteşem performansı tüm beklentileri aştı.

surpassing
aşılamaz
Favoriten