ağaçsız

listen to the pronunciation of ağaçsız
Türkisch - Englisch
having no trees
treeless
open
{i} Downs
ağaç
tree

All the leaves on the tree turned yellow. - Ağaçtaki tüm yapraklar sarardı.

The cherry trees are in full blossom. - Kiraz ağaçları tamamen çiçeklenmişler.

ağaçsız tepeler
Downs
ağaç
{s} arboreal
ağaç
timber
ağaç
timbered
engebeli ve ağaçsız arazi
moor
ağaç
pertaining to trees; living in trees
ağaç
wood

They say that the wood is haunted. - O ağaçlığın perili olduğunu söylüyorlar.

The park is well wooded. - Parkın her yanı ağaçlık.

ağaç
arbor
ağaç
pawpaw
ağaç
gallowstree
Ağaç
of wood
ağaç
tree of
ağaç
post; pole
ağaç
wooden

Most Shakuhachi are made from bamboo, but recently some wooden ones have appeared. - Japon flütleri çoğunlukla bambu kamışından yapılır, fakat son zamanlarda bazı ağaç olanları ortaya çıkmıştır.

ağaç
tree; wood, timber wooden; timbered; arboreal
ağaç
wood, timber
ağaç
tree-like
ağaç
burl
Türkisch - Türkisch
Ağacı olmayan
Ağaç
(Osmanlı Dönemi) HEYŞUR
Ağaç
(Osmanlı Dönemi) SEHMA'
Ağaç
(Osmanlı Dönemi) HEYŞER
Ağaç
(Osmanlı Dönemi) KİRDAR
Ağaç
(Osmanlı Dönemi) ZABYAN
ağaç
Bu gibi bitkilerin gövdesinden ve dallarından yapılan
ağaç
Direk
ağaç
Gövdesi odun veya kereste olmaya elverişli bulunan ve uzun yıllar yaşayabilen bitki
ağaç
Meyve verebilen, gövdesi odun veya kereste olmaya elverişli bulunan ve uzun yıllar yaşayabilen bitki
ağaç
(Osmanlı Dönemi) şecere
ağaçsız
Favoriten