Flowers and trees need clean air and fresh water.
- Çiçeklerin ve ağaçların temiz havaya ve taze suya ihtiyacı vardır.
All the leaves on the tree turned yellow.
- Ağaçtaki tüm yapraklar sarardı.
Most Shakuhachi are made from bamboo, but recently some wooden ones have appeared.
- Japon flütleri çoğunlukla bambu kamışından yapılır, fakat son zamanlarda bazı ağaç olanları ortaya çıkmıştır.
They say that the wood is haunted.
- O ağaçlığın perili olduğunu söylüyorlar.
The park is well wooded.
- Parkın her yanı ağaçlık.
I found a tree frog on the wall in my bathroom.
- Banyomun duvarında bir ağaç kurbağası buldum.
This park is pretty big; it has a lot of trees and many flowers.
- Park oldukça büyüktür; Çok sayıda ağaçları ve çok sayıda çiçekleri vardır.
The leaves of the trees turn yellow in fall.
- Ağaçların yaprakları sonbaharda sarıya döner.
Tom banged his head on a tree branch.
- Tom başını bir ağaç dalına çarptı.
A robin sits on a tree branch.
- Bir nar bülbülü bir ağaç dalında oturur.