Tom bir sürü form doldurmak zorundaydı.
- Tom had to fill out lots of forms.
Tom bu formları doldurmak zorunda.
- Tom has to fill out these forms.
Daha sonra yapman gereken şey bu müracaat formunu doldurmak.
- What you need to do next is fill out this application form.
Bu sicil kartını doldurun lütfen.
- Fill out this registration card, please.
Öyleyse sadece bu kartı doldurmak zorundasın.
- Then you just have to fill out this card.
He began to fill out once he started college.