562-3062

listen to the pronunciation of 562-3062
Englisch - Türkisch

Definition von 562-3062 im Englisch Türkisch wörterbuch

phone
{i} basit ses
phone
telefonla aramak
phone
ses/telefon
phone
hoparlör
phone
{i} telefon

Telefon numaranı biliyor mu? - Does she know your phone number?

Cep telefonunu kapatmalısın. - You should turn off the mobile phone.

phone
(fiil) telefon etmek
phone
dili telefon
phone
{f} telefon et

Yarın Tom'a telefon etmeye ve ondan yardım istemeye niyetim var. - I intend to phone Tom tomorrow and ask him to help.

Dün bir yabancı bana telefon etti. - A stranger phoned me yesterday.

phone
i., k.dili. telefon. f., k.dili. telefon etmek
phone
çınka
phone
alısünlemek
phone
telefon etmek

Ben ona telefon etmek üzereyken, ondan bir mektup geldi. - Just when I was about to phone her, a letter arrived from her.

Tom'un neden Mary'ye telefon etmek istediğini anlıyorum. - I understand why Tom would want to phone Mary.

phone
alısün
phone
çınkalamak
phone
çınka etmek
phone
zeng etmek
phone
{i} selenli
Englisch - Englisch
phone