145

listen to the pronunciation of 145
Türkisch - Türkisch

Definition von 145 im Türkisch Türkisch wörterbuch

Ali imran 145
(Kuran) Hiçbir kimse Allah'ın izni olmadan ölmez; o, belli bir vakte bağlanmıştır. Kim dünya nimetini isterse ona ondan veririz; ve kim ahiret nimetini isterse ona ondan veririz. Şükredenlerin mükafatını vereceğiz
Araf 145
(Kuran) Ona levhalarda her şeyden bir öğüt yazdık ve her şeyi uzun uzadıya açıkladık; onlara sıkıca sarıl, milletine de emret en güzel şekilde tutsunlar. Size Allah'a karşı gelenlerin yurdunu göstereceğim
Bakara 145
(Kuran) Herkesin yöneldiği bir yön vardır. Hayırlı işlerde bibirinizle yarışın. Nerede olursanız olun Allah sizi bir araya toplar Allah şüphesiz her şeye Kadir'dir
Enam 145
(Kuran) De ki: "Bana vahyolunanda, leş, akıtılmış kan, domuz eti ki pistir ve günah işlenerek Allah'tan başkası adına kesilen hayvandan başkasını yemenin haram olduğuna dair bir emir bulamıyorum; fakat darda kalan, başkasının payına el uzatmamak ve zaruret miktarını aşmamak üzere bunlardan da yiyebilir." Doğrusu Rabbin bağışlar ve merhamet eder
Nisa 145
(Kuran) Doğrusu münafıklar cehennemin en alt tabakasındadırlar. Onlara yardımcı bulamayacaksın
Saffat 145
(Kuran) Halsiz bir halde iken kendisini sahile çıkardık
Englisch - Englisch
being five more than one hundred forty