107

listen to the pronunciation of 107
Englisch - Türkisch

Definition von 107 im Englisch Türkisch wörterbuch

reads
okuma

Tom kurgudan başka bir şey okumaz. - Tom reads nothing but fiction.

Tomas neredeyse hiç kitap okumaz. - Tom reads almost no books at all.

Türkisch - Türkisch

Definition von 107 im Türkisch Türkisch wörterbuch

Ali imran 107
(Kuran) Yüzleri ağaranlar ise Allah'ın rahmetindedirler. Onlar orada temellidirler
Bakara 107
(Kuran) Namazı kılın, zekatı verin, kendiniz için önden gönderdiğiniz her hayrı Allah katında bulacaksınız. Allah yaptıklarınızı şüphesiz görür
Enam 107
(Kuran) Allah dileseydi puta tapmazlardı. Seni onlara koruyucu yapmadık, onların vekili de değilsin
Enbiya 107
(Kuran) Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik
Hud 107
(Kuran) Rabbinin dilemesi bir yana, gökler ve yer durdukça, orada temelli kalacaklardır. Rabbin, şüphesiz, her istediğini yapar
Kehf 107
(Kuran) Ama inanıp yararlı iş işleyenlerin konakları Firdevs cennetleridir
Maide 107
(Kuran) Eğer bu şahidlerin günah işlemiş oldukları ortaya çıkarsa ölene daha yakın hak sahibi diğer iki kişi bunların yerine geçer ve "Bizim şahidliğimiz ikisininkinden de daha doğrudur, biz aşırı gitmedik, yoksa şüphesiz zulmedenlerden oluruz" diye Allah'a yemin ederler
Müminun 107
(Kuran) Rabbimiz! Bizi buradan çıkar, tekrar günaha dönersek, doğrusu zulmetmiş oluruz
Nahl 107
(Kuran) Bu, dünya hayatını ahirete tercih etmelerinden ve Allah'ın da, inkarcı milleti doğru yola eriştirmemesinden ötürü böyledir
Nisa 107
(Kuran) Kendilerine hainlik edenlerden yana uğraşmaya kalkma. Allah, hainlikte direnen suçluyu sevmez
Saffat 107
(Kuran) Ona fidye olarak büyük bir kurbanlık verdik
Tevbe 107
(Kuran) Zarar vermek, inkar etmek, müminlerin arasını ayırmak, Allah ve Peygamber'ine karşı savaşanlara daha önceden gözcülük yapmak üzere bir mescid kurup: "Biz sadece iyilik yapmak istedik" diye yemin edenlerin yalancı olduklarına şüphesiz ki Allah şahiddir
Yunus 107
(Kuran) Allah sana bir sıkıntı verirse, onu O'ndan başkası gideremez. Sana bir iyilik dilerse O'nun nimetini engelleyecek yoktur. O'nu kullarından dilediğine verir. O, bağışlayandır, merhametlidir
Yusuf 107
(Kuran) Allah tarafından, onları kuşatacak bir azaba uğramalarından veya farkına varmadan, kıyamet saatinin ansızın gelmesinden güvende midirler?
Englisch - Englisch
reads