Ek olarak yaşlılar birbirleriyle sosyalleşebilsin ve Amerikan hayatının aktif üyeleri olarak kalabilsinler diye birçok topluluk kurulmuştur.
- In addition many groups have been formed so that the elderly can socialize with one another and remain active participants in American life.
Bayan Klein 80 yaşın üzerinde, ama hâlâ çok aktif.
- Mrs Klein is over 80, but she's still very active.
Tom etkin bir yaşam sürüyor.
- Tom lives an active life.
Şu anda, bu alanda etkin silahlı çatışma yok.
- Currently in this area there are no active hostilities.
Cumhuriyetçi Parti'de faaliyet gösterdi.
- He became active in the Republican Party.
Fadıl, Facebook'ta faaldir.
- Fadil is active on Facebook.
Borsa çok hareketlidir.
- The stock market is very active.
Liisa aktif ve enerjik bir genç kadın.
- Liisa is an active and energetic young woman.
Aspirindeki etken madde nedir?
- What is the active ingredient in aspirin?
Tylenol'da etken madde nedir?
- What is the active ingredient in Tylenol?
specifically, of a volcano Being an active volcano.
an active remedy.
... but i wanted to be active ...
... After the first month or so of the website being active, ...