-ile

listen to the pronunciation of -ile
Englisch - Türkisch

Definition von -ile im Englisch Türkisch wörterbuch

misafirlikle ile ilgili sözler
misafirlik komşular arasında sohbet amacıyla yapılan bir tür geliş gidiş
ile
(Tıp) (o) İleum
Türkisch - Türkisch

Definition von -ile im Türkisch Türkisch wörterbuch

ile
Cümle içinde aynı görevde bulunan iki ögeyi birbirine bağlamaya yarar
ile
Kelimenin sonuna geldiğinde birliktelik, işteşlik, beraberlik, araç, sebep veya durum anlatan cümleler yapmaya yarar
ile
öbek
ile
Bazı soyut isimlere getirilince durum bildiren zarflar oluşturur
ile
Kelimenin sonuna geldiğinde birliktelik, beraberlik, araç, sebep veya durum anlatan cümleler yapmaya yarar: "Çabuk bir süvari ile bana haber gönderiniz."- Ö. Seyfettin
İle
ilen
Türkisch - Englisch

Definition von -ile im Türkisch Englisch wörterbuch

ile
with

You must not write a letter with a pencil. - Bir mektubu kurşun kalem ile yazmamalısın.

Please write with a pen. - Lütfen bir dolmakalem ile yaz.

gökyüzü ile ilgili
celestial
gelgit ile ilgili
tidal
peçe ile örtmek
veil
ile
and

Four armed men held up the bank and escaped with $4 million. - Dört kollu adam bankayı soydu ve 4 milyon dolar ile kaçtı.

At the age of six he had learned to use the typewriter and told the teacher that he did not need to learn to write by hand. - Altı yaşında o, daktiloyu kullanmayı öğrendi ve öğretmenine el ile yazmayı öğrenmesine gerek kalmadığını söyledi.

ile ilgili
regarding

We are open to all suggestions regarding the new design of the website. - Biz web sitesinin yeni tasarımı ile ilgili tüm önerilere açığız.

The members of the family had grave doubts regarding the explanation they received from the army. - Aile üyelerinin ordudan alınan açıklama ile ilgili ciddi şüpheleri vardı.

başı ile onaylamak
nod
ile birlikte
along with

Tom boarded the ship along with his three children. - Tom, üç çocuğu ile birlikte gemiye bindi.

Go along with the crowd. - Kalabalık ile birlikte gidin.

planör ile uçma
glide
başarı ile sona erdirme
(Hukuk) achievement
balta ile kesmek
chop
delgeç ile delmek
punch
ile ilgili
relevant to

The content of his speech is not relevant to the subject. - Konuşmasının içeriği, konu ile ilgili değildir.

kalem ile makyaj yapmak
pencil
karakalem ile çizmek
pencil
karın ile ilgili
abdominal
hile ile yönetmek
rig
meslek ile ilgili
vocational
çit ile çevirmek
fence
kösele ile kaplamak
leather
acele ile
hurriedly
acele ile yapmak
race
akıl ile
intellectually
açık artırma ile satmak
auction off
babil ile ilgili
Babylonian
beyin ile ilgili
cerebral
britanya ile ilgili
British
bu vesile ile
hereby

I hereby declare the opening of the Olympic Games. - Bu vesile ile Olimpiyat Oyunlarının açılışını ilan ediyorum.

burnu ile eşelemek
root
daktilo ile yazmak
type
dua ile defetmek
exorcize
el hareketleri ile konuşmak
gesture
gözyaşı ile ıslanmış
tear-stained
iki ile çarpmak
duplicate
ile
{e} on
inek çiçek hastalığı ile ilgili
vaccine
kader ile ilgili
weird
kanca ile tutunmak
grapple
kanca ile yakalamak
hook on
kara ile çevrili liman
basin
kavrama ile ilgili
cognitive
kira ile tutmak
hire
konu ile ilgili
germane
kriko ile kaldırmak
jack

You'll have to jack up the car. - Arabayı kriko ile kaldırmak zorunda kalacaksın.

kürk ile kaplamak
fur
küçümseme ile davranmak
condescend
makine ile yapmak
machine
manivela ile açmak
prize
oksijen tüpü ile dalış
scuba diving
olta ile balık tutan kimse
angler
planör ile uçma
gliding
projektör ile aydınlatmak
floodlight
projektör ile aydınlatılmış
floodlit
saygı ile selâmlamak
salute
standart yapılan eşya ile ilgili
utility
telif hakkı ile korumak
copyright
telif hakkı ile korunan
copyright

This was a translation of copyrighted material, so I deleted it since copyright owners have the right to control derivative works. - Bu, telif hakkı ile korunan bir materyalin çevirisiydi, bu yüzden telif hakkı sahiplerinin türetilmiş çalışmaları kontrol etme hakkı olduğu için onu iptal ettim.

These and perhaps other sentences need to be removed from the corpus. They are from a copyrighted book. - Bunlar ve belki diğer cümleler derlemeden çıkarılmalı.Onlar telif hakkı ile korunan bir kitaptan.

testere ile kesilmiş
sawed
testere ile yapılan çentik
kerf
testis ile ilgili
testicular
yolu ile
via
zaman aşımı ile hak kazanmak
prescribe
zaman aşımı ile kazanılan hak
prescription
zaman aşımı ile kazanılan hak
positive prescription
zaman aşımı ile kazanılmış
prescriptive
zekâ ile
intellectually
zoka ile balık avlamak
spoon
çekici ile çekmek
tow
şahdamarlar ile ilgili
carotid
el ile işletmek
manipulate
ile ilgili
of
keçe ile kaplamak
felt
(toka/kopça ile) tutturmak
buckle
acele ile
in a stew
acele ile
in a sweat
acele ile
hastily
acele ile yazma
scrawling
aile ile ilgili
domestic
akraba ile cinsel ilişki
incest
anne (ile ilgili)
maternal
anne sütü ile beslenme
(Tıp) breast feeding
avrupa ile ilgili
european
baba (ile ilgili)
paternal
bademcik (ile ilgili)
(Anatomi) tonsillar
basil (ile ilgili)
(Biyoloji) bacillary
bel ile ilgili
(Tıp) lumbar
belediye/kent ile ilgili
municipal
besin (ile ilgili)
pabular
birbiri ile uyumlu
match
burgu ile delmek
wimble
bütün hızı ile
in full career
cenin (ile ilgili)
foetal
ceza ile ilgili
penal
deri ile ilgili
(Denizbilim) dermal
derin endişe ile
with deep concern
dorsum ile ilgili
(Tıp) dorsalis
düzenli sıra ile yolunda
in order
el ile
man

Can you drive manual? - El ile sürebilir misin?

el ile
(Bilgisayar) hand held
el ile arama
(Bilgisayar) manual dial
el ile besleme
(Bilgisayar) manual feed
el ile ilerle
(Bilgisayar) manual advance
el ile ilerleme
(Bilgisayar) manual advance
el ile işleme
(Ticaret) manipulation
el ile muayene
palpation
el ile vurmak
smack
el ile yanıt
(Bilgisayar) manual answer
el ile yapılan
(Ticaret) manual
el ile yazılmış metin
(Kimya) manuscript
el ile çalışan
(Ticaret) manual
el ile çalışan aygıtlar
(Bilgisayar) manual devices
el ile örülmüş
hand knitted
elektro erozyon ile işleme
(Mekanik,Teknik) electrical discharge machining
evlenme ile ilgili
nuptial
festival ile ilgili
festive
gemi ile göndermek
(Askeri) ship
göbek (ile ilgili)
omophalic
göbek (ile ilgili)
(Anatomi) umbilical
hile ile kabul ettirmek
impose on
hile ile kabul ettirmek
impose upon
ikametgah ile ilgili
residential
ile
via

Bringing terrorism to an end via the economy was a most wise policy. - Terörü ekonomi ile sona erdirmek en akıllıca politikaydı.

Can I pay here via Kontaktlos? - Burada Kontaktlos ile ödeme yapabilir miyim?

ile
because of

Because of its origins, Canadian English has features of both American and British English. - Onun kökeninden dolayı, Kanada İngilizcesi hem Amerikan hem de İngiliz İngilizcesi ile ilgili özelliklere sahiptir.

Because of modern communication and transportation systems, the world is getting smaller. - Modern iletişim ve ulaşım sistemleri sayesinde dünya küçülüyor.

ile
(Bilgisayar) using

To win his audience, the speaker resorted to using rhetorical techniques he learned from his communication courses. - Seyircisini kazanmak için konuşmacı, iletişim kurslarından öğrendiği retorik teknikleri kullanarak başvurdu.

Dr. Patterson communicated with a gorilla using sign language. - Dr. Patterson, işaret dili kullanarak bir goril ile iletişim kurdu.

ile
by means of

We communicate by means of language. - Biz dil vasıtasıyla iletişim kurarız.

ile
associated with

Tom doesn't understand the environmental impacts associated with a Western lifestyle. - Tom Batılı yaşam tarzı ile ilgili çevresel etkileri anlamıyor.

Green is associated with grass. - Yeşil rengi, çim ile ilişkilidir.

ile birlikte
associated with
ile birlikte
(Dilbilim) in company with
ile birlikte
apart from
ile birlikte
no sooner ... than
ile birlikte
although
ile birlikte
(deyim) in common with
ile birlikte
as soon as
ile birlikte
hand in hand with
ile ilgili
coupled with
ile ilgili
with

Do you have anything to say with regard to this matter? - Bu konu ile ilgili olarak söyleyeceğin bir şey var mı?

I hear they have a lot of problems with the tunnels in New Zealand. - Onların Yeni Zelanda'dadaki tüneller ile ilgili çok sayıda sorunları olduklarını duydum.

ile ilgili
connected
ile ilgili
about

Before you make a decision about your marriage, you should have a consultation with your parents. - Evlilik ile ilgili bir karar vermeden önce, ebeveynlerine danışmalısın.

I don't know anything about her family. - Onun ailesi ile ilgili hiçbir şey bilmiyorum.

ile ilgili
concerning

The existing law concerning car accidents requires amending. - Araba kazaları ile ilgili mevcut yasa değişiklikler gerektirir.

We have a few questions concerning Tom's medical treatment. - Tom'un tıbbi tedavisi ile ilgili birkaç sorumuz var.

ile ilgili
pertaining to
ile ilgili
apropos
ile ilgili
in respect to
ile ilgili
related to

Opossums aren't related to rats. - Keseli sıçanlar, fareler ile ilgili değildir.

Cancer may be related to viruses of some kind. - Kanser bir tür virüs ile ilgili olabilir.

ile ilgili
interested in

They're interested in swimming. - Onlar yüzme ile ilgililer.

It seems that he is interested in astronomy. - O, astronomi ile ilgili gibi görünüyor.

ile ilgili
relative to
ile ilgili
re
ile ilgili
(with) regard to
ile ilgili
over

Up to this point I have presented an overview of the growth of political unrest in the period. - Bu noktaya kadar ben dönemdeki siyasi huzursuzluğun büyümesi ile ilgili genel bir bakış sundum.

He got over the shock of his father's death. - Babasının ölümü ile ilgili şoku atlattı.

ile ilgili
on
ile ilgili
with respect to
ile ilgili
associated with

Tom doesn't understand the environmental impacts associated with a Western lifestyle. - Tom Batılı yaşam tarzı ile ilgili çevresel etkileri anlamıyor.

iskonto ile
at a discount
izni ile
by permission of
jeodezi ile ilgili
(Askeri) geodetic
kahkaha ile gülmek
roar
kahkaha ile gülmek
snort
kent ile ilgili
urban
kereste ile desteklemek
(Marangozluk) timber
kira ile tutmak
rent
kira ile vermek
farm
kredi ile
on credit
kredi ile
(Ticaret) on loan
kullanma ile aşınma
(Tekstil) wear and tear
kuzey kutbu ile ilgili
(Coğrafya) arctic
mantar (ile ilgili)
fungal
matkap ile delik açmak
drill
matkap ile delmek
punch
mengene ile sıkıştırma
(İnşaat) clamping
mengene ile sıkıştırmak
clamp
metre ile ilgili
metrical
metre ile ilgili
metric
mevduat ile borçların farkı
(Ticaret) deficiency
mide (ile ilgili)
(Tıp) gastric
nem ile eriyebilen
(Tıp) deliquescent
netice itibarı ile
as a consequence
olta ile tutmak
hook
omuz ile itmek
shoulder
ordu ile ilgili
(Askeri) military
oybirliği ile verilmiş
unanimous
parmak baston vb ile dürtmek
poke
referans ile çağrı
(Bilgisayar) call by reference
sevgilisi ile kaçmak
elope
silgi ile silmek
erase
sindirim sistemi ile ilgili
(Tıp) gastrointestinal
siper ile kuşatmak
entrench
solunum (ile ilgili)
(Tıp) respiratory
sopa ile dövmek
cudgel
sopa ile vurmak
bat
sopa ile vurmak
club
sopa ile vurmak
bludgeon
strateji ile ilgili
(Askeri) strategical
sureti ile
by means of
sıra ile
turn and turn about
sıra ile
(Bilgisayar) end-to-end
sıra ile
in succession
sıra ile
successively
sıra ile
end to end
sıra ile
turn about
takoz vb ile sıkıştırmak
wedge
testere ile kesilmiş
(İnşaat) saw cut
testere ile kesme
sawing
tilki (ile ilgili)
vulpine
tiyatro sanatı ile ilgili
drama
tohum (ile ilgili)
germinal
toka ile bağlamak
buckle
toka ile tutturmak
clasp
top atışı ile selâmlama
salvo
torpil ile tahrip etmek
torpedo
tutku ile
(Muzik) erotic
törpü ile düzeltmek
rasp
yasa koyma ile ilgili
(Ticaret) legislative
yerçekimi ile çekilmek
gravitate
yuva ile ilgili
nidal
yük ile yüklemek
freight
yıldız ile ilgili
stellar
zirve (ile ilgili)
climactic
çekül ile düzeltmek
plumb
çiçek (ile ilgili)
(Tekstil) floral
önceki ile aynı
(Bilgisayar) same as previous
örümcek ağı ile kaplanmış
cobwebbed
-ile
Favoriten