He will come here soon to inspect the industry of this town.
- O, bu şehrin sanayisini incelemek için yakında buraya gelecek.
I use a flashlight to inspect my throat.
- Boğazımı incelemek için bir el feneri kullanırım.
We dissected a frog to examine its internal organs.
- Bir kurbağayı, iç organlarını incelemek için kesip parçalara ayırdık.
He enjoys engaging in macabre activities such as dissecting animal corpses and stalking people on the street at night.
- O, hayvan cesetlerini parçalayarak incelemek ve geceleri sokaklarda insanları gizlice takip etmek gibi korkunç aktivitelerle uğraşmaktan hoşlanır.
You have to investigate that problem.
- O sorunu incelemek zorundasın.
We went to the museum to study Japanese history.
- Biz Japon tarihini incelemek için müzeye gittik.
Even if there is life in other galaxies, it is impossible for man to travel at the speed of light to study them.
- Diğer galaksilerde hayat olsa bile, insanın onları incelemek için ışık hızında seyahat etmesi imkansızdır.
I bought a telescope in order to observe the night sky.
- Gece gökyüzünü incelemek için bir teleskop aldım.
It is necessary to examine all possible consequences.
- Tüm olası sonuçları incelemek gerekli.
I want to look into this.
- Bunu incelemek istiyorum.
The detective promised to look into the matter right away.
- Dedektif meseleyi derhal incelemek için söz verdi.
We dissected a frog to examine its internal organs.
- Bir kurbağayı, iç organlarını incelemek için kesip parçalara ayırdık.
Dentists take x-rays to examine your teeth.
- Diş hekimleri dişlerinizi incelemek için röntgen çekerler.