Onların eski nesille hiç ortak yanları yok.
- They have nothing in common with the older generation.
Eskiden cinsiyetin doğuştan kazanıldığını savunanlardandım, ama artık ikili cinsiyet sistemine çok karşıyım.
- I used to be really cis, but by now I've become pretty genderqueer.
Japon öğrencilerinin genel kültür bilgisinden etkilendim.
- I was impressed by the general knowledge of Japanese students.
Tam otomatik hikaye üretimi bilgisayar bilim adamları için çözülmemiş bir sorun kalmaya devam etmektedir.
- Fully automatic story generation remains an unsolved problem for computer scientists.
New York'un caddeleri çok geniş.
- New York'un caddeleri çok geniştir.
New York'un caddeleri çok geniştir.
- New York'un caddeleri çok geniş.
In general, men are taller than women.
- Generally, men are taller than women.
In America 'rebate' is widely recognized, generally as an incentive where makers give back directly to consumers.
- In the United States the word 'rebate' is widely recognized, generally as an incentive where makers give back directly to consumers.
The streets of New York are very wide.
- New York'un caddeleri çok geniştir.
My living room has wide windows.
- Oturma odamda geniş pencereler var.
I am told he has a broad back.
- Bana onun geniş bir arkası olduğu söylendi.
He has broad shoulders.
- Onun geniş omuzları vardı.
What's the width of this road?
- Bu yolun genişliği nedir?
To calculate the volume, multiply the length by the width by the depth.
- Hacimi hesaplamak için uzunluğu genişlikle ve derinlikle çarp.
General Motors laid off 76,000 workers.
- General Motors 76,000 işçisini işten çıkardı.
Generally speaking, the climate in England is mild.
- Genelde, İngiltere'de iklim yumuşaktır.
Usually, I'll be gone before the morning light.
- Genellikle, sabah ışığından önce gitmiş olurum.