O her iki eliyle yazabilir.
- He can write with either hand.
Her iki yol da seni istasyona götürecektir.
- Either way will lead you to the station.
Çocuklardan hiçbirini görmedim.
- I didn't see either boy.
Onlardan hiçbirini tanımıyorum.
- I don't know either of them.
Her halükarda kaybedersin.
- Either way, you lose.
Her halükarda umurumda değil.
- I don't mind either way.
Çirkin değilim ama güzel de değilim.
- I'm not ugly, but I'm not pretty either.
Mary güzel değil, fakat çirkin de değil.
- Mary's not pretty, but she isn't ugly, either.
Ya becerikli ya da tembel ama her ikisi değil.
- Either skillful or lazy. But not both.
Tom'un ebeveynlerinin her ikisi de o sadece bir bebekken öldüler bu yüzden onlardan herhangi birini hatırlamıyor.
- Both of Tom's parents died when he was just a baby, so he doesn't remember either one of them.
Ya Tom ya da Mary markete gidecek, fakat ikisi değil.
- Either Tom or Mary go to the market, but not both.
Ya becerikli ya da tembel ama her ikisi değil.
- Either skillful or lazy. But not both.
Her iki yol da seni istasyona götürecektir.
- Either way will lead you to the station.
Ray, Gary'nin hikayesini desteklemek istiyordu fakat polisler onların ikisininde gerçeği söylediklerine ikna olmamışlardı.
- Ray was willing to corroborate Gary's story, but the police were still unconvinced that either of them were telling the truth.
İki kitaptan herhangi birini alabilirsin.
- You may take either of the two books.
Her iki yol da seni istasyona götürecektir.
- Either way will lead you to the station.
Kitaplardan herhangi birini alabilirsin.
- You may take either of the books.
Elmaların herhangi birini al.
- Take either of the apples.
Bu bir ya ya da konusu.
- It's a matter of either or.
Bu pulların ikisinden birini sana vereceğim.
- I'll give you either of these stamps.
İkisinden biri gitmeli.
- Either of the two must go.
İki kitaptan herhangi birini alabilirsin.
- You may take either of the two books.
Çocuklardan herhangi birini görmedim.
- I didn't see either boy.
kullanıldığı yere gore sıfat,zamir,zarf ve bağlaç olabiliyor.
İki kızın her birini tanıyor musun?
- Do you know either of the two girls?
Ne cumartesi ne de pazar günü çalışıyorum.
- I don't work on either Saturday or Sunday.
Tom ne İngilizce ne de Fransızca konuşuyor.
- Tom doesn't speak either French or English.
Ya restoranda bir garson olarak ya da bir barmen , her ikisi de Tamam.
- Either as a waiter at a restaurant or a bartender, both are OK.
Tom'un ebeveynlerinin her ikisi de o sadece bir bebekken öldüler bu yüzden onlardan herhangi birini hatırlamıyor.
- Both of Tom's parents died when he was just a baby, so he doesn't remember either one of them.
Sizden biri bize katılmak ister mi?
- Would either of you like to join us?
İster evlen ister evlenme öyle ya da böyle pişman olacaksın.
- Whether you get married or not, you'll regret it either way.
Ya sen ya da arkadaşın hatalı.
- Either you or your friend is wrong.
Ya göründüğün gibi ol ya da olduğun gibi görün.
- Either be as you seem or seem as you are.
Her hands, long and beautiful, lay on either side of her face.
Either you eat your dinner or you go to your room.
And either vowd with all their power and wit, / To let not others honour be defaste .
I don't like him and I don't like her either.
... either on a particular post or globally, whether you want ...
... kings they could mean either of two, sports teams or maybe ...