You don't have to raise your voice.
- Sesini yükseltmek zorunda değilsin.
The landlord says he wants to raise the rent.
- Ev sahibi kirayı yükseltmek istediğini söylüyor.
What can we do to increase our profits?
- Kârlarımızı yükseltmek için ne yapabiliriz?
His job is to promote sales.
- Onun işi satışları yükseltmektir.