I read books and magazines to keep up with the times.
- Zamana ayak uydurmak için kitaplar ve dergiler okurum.
It's hard to keep up with you.
- Sana ayak uydurmak zor.
Tom says he's tired of trying to keep up with the Joneses.
- Tom Joneses'lara ayak uydurmaktan bıktığını söylüyor.
You should read the newspapers in order to keep up with the times.
- Zamana ayak uydurmak için gazeteler okumalısın.
As is often said, it is difficult to adjust yourself to a new environment.
- Sık sık söylenildiği gibi kendini yeni bir çevreye uydurmak zordur.
It is very expensive to keep up with the latest fashions.
- En son modalara ayak uydurmak çok pahalı.
He forgot a section of the speech and had to improvise for a while.
- O, konuşmanın bir bölümünü unuttu ve bir süre uydurmak zorunda kaldı.
It's futile to feign illness.
- Hastalık uydurmak anlamsızdır.