I'll do as you request.
- Talep ettiğin şekilde yapacağım.
I'll do as you request.
- Talep ettiğiniz şekilde yapacağım.
They demanded that President resign.
- Başkanın çekilmesini talep ettiler.
We demanded that he explain to us why he was late.
- Niçin geç kaldığını bize açıklamasını talep ettik.
The workers united to demand higher wages.
- İşçiler daha yüksek ücret talep etmek için birleşti.
He called for a tax on earnings.
- O kazançlarla ilgili vergi talep etti.
Please file a written request.
- Lütfen yazılı talep doldurun.
That company charges a monthly service fee of thirty dollars.
- Bu şirket, otuz dolara aylık bir servis ücreti talep ediyor.
I charge a flat fee of 2,000 dollars per weekend for my services.
- Ben hizmetlerim için haftalık 2.000 dolarlık sabit bir ücret talep ediyorum.
He claimed his share of the profits.
- Kar payını talep etti.
Where do I claim my baggage?
- Bagajımı nereden talep edeceğim?