What is she so curious about?
- O, ne hakkında çok meraklı?
Meg is curious to know everything about Japan.
- Meg Japonya hakkında her şeyi bilmeye meraklı.
My daughter is a communicative and inquisitive girl.
- Kızım iletişim kuran ve meraklı bir kızdır.
Tom looks inquisitive.
- Tom meraklı görünüyor.
I didn't mean to be nosy.
- Ben meraklı olmak istemedim.
They're awfully nosy.
- Onların her ikisi de son derece meraklı.
I'm always interested in reading his column.
- Her zaman onun makalesini okumaya meraklıyım.
Magdalena is interested in geography.
- Magdalena coğrafyaya meraklıdır.
He is not very keen on coming tomorrow.
- Yarın gelmeye çok meraklı değil.
He is not very keen on coming tomorrow.
- Yarın gelmeye çok meraklı değil.
She looked quizzically at him.
- O meraklı meraklı ona baktı.
Tom says I'm too nosey.
- Tom fazla meraklı olduğumu söylüyor.