-e dalmak

listen to the pronunciation of -e dalmak
Türkisch - Englisch

Definition von -e dalmak im Türkisch Englisch wörterbuch

-e dalmak
(Fiili Deyim ) duck into
-e dalmak
{k} lose o.s. in
-e dalmak
(Fiili Deyim ) be buried in
dalmak
dive

Who wants to find pearls, has to dive deep. - İncileri bulmak isteyen derin dalmak zorunda.

I want to dive into the river. - Nehre dalmak istiyorum.

dalmak
barge
dalmak
break into
gözü dalmak
stare
dalmak
be absorbed in
dalmak
plunge in
dalmak
drop off
dalmak
engrossed in
dalmak
immerge
dalmak
involve
dalmak
dive into

I want to dive into the river. - Nehre dalmak istiyorum.

dalmak
conk
dalmak
fall

After supper, I always find myself falling asleep. - Akşam yemeğinden sonra, ben her zaman kendimi uykuya dalmakta bulurum.

Tom was accused of falling asleep on guard duty. - Tom nöbette uykuya dalmakla suçlandı.

dalmak
plunge
dalmak
submerge
dalmak
to be engrossed in
dalmak
be engrossed in
dalmak
dash into
dalmak
fall asleep

I was afraid I might fall asleep while driving. - Araba sürerken uykuya dalmaktan korktum.

Tom is about to fall asleep. - Tom uykuya dalmak üzere.

dalmak
daydream
dalmak
fling
dalmak
(Dilbilim) caught up in
suyun içine batmak/dalmak
submerge
uykuya dalmak
drop off
dalmak
(deyim) space out
dikine dalmak
(Havacılık) Swoop down; dive
hülyalara dalmak
(deyim) Fall into a reverie
tekrar uykuya dalmak
get back to sleep
uykuya dalmak
Fall asleep

It's hard to fall asleep on stormy summer nights. - Bu fırtınalı yaz gecelerinde uykuya dalmak zordur.

Tom is about to fall asleep. - Tom uykuya dalmak üzere.

ayaklarını tutarak dalmak
jackknife
ağlayarak uykuya dalmak
weep oneself to sleep
balıklama dalmak
to fling oneself into
balıklama dalmak
go bald headed into
dalmak
Turkish wrestling to dive for one's opponent's legs. dalıp çıkmak
dalmak
to become abstracted, become lost in thought; to lose oneself in thought
dalmak
to be engrossed in, be absorbed in; to give oneself over to
dalmak
nip in
dalmak
bounce
dalmak
lose oneself in
dalmak
sink into
dalmak
engross
dalmak
rush in
dalmak
sink
dalmak
contemplate
dalmak
muse
dalmak
to dive, plunge (into)
dalmak
to duck, dive down and then reappear above the surface of the water at short intervals
dalmak
duck
dalmak
break
dalmak
meditate
dalmak
to dive, to submerge; to plunge (into); to be engrossed in, to be immured in; to enter suddenly, to dash into, to plunge in; to drop off, to fall asleep; to lose consciousness
dalmak
pitch into
dalmak
to enter (a place) suddenly, plunge into
dalmak
rush into
dalmak
to take a quick dip, take a short swim
dalmak
bathe
dalmak
drop
dalmak
plummet
dalmak
groove
dalmak
drowse off
dalmak
(for a sick person) to lose consciousness
dalmak
jut into
dalmak
to fall asleep; to drop off to (sleep)
dalmak
dip
dalmak
to frequent (lots of places). dalıp (dalıp) gitmek to be lost in thought
derin düşüncelere dalmak
to muse
derin uykuya dalmak
to fall fast asleep
derinlere dalmak
to consider something deeply
derinlere dalmak
to be plunged in thought
derıne dalmak
(balina) sound
düşünceye dalmak
to be lost in thought, to be immersed in thought
düşünceye dalmak
to be lost in thought
düşünceye dalmak
muse
gözü dalmak
gaze at
gözü dalmak
to stare into space
gözü dalmak
to gaze vacantly, stare into space
hayal alemine dalmak
be lost in a reverie
hayale dalmak
to daydream
hayale dalmak
to daydream, to fall into a reverie
hayallere dalmak
dream away
hayâllere dalmak
daydream
hulyaya dalmak
to be lost in a daydream
hulyaya dalmak
to fall into a reverie
içeri dalmak
to enter suddenly, barge in
kitaba dalmak
look into
koyu sohbete dalmak
move into deep conversation
kısa dalmak
(uçak) undershoot the runway
lafa dalmak
to become lost in conversation
lafa dalmak
to be lost in conversation
lakırdıya dalmak
to become lost in conversation
suya dalmak
to dive
söze dalmak
cut into a conversation
tefekküre dalmak
to be lost in thought, contemplate, meditate
uykuya dalmak
drop asleep
uykuya dalmak
to fall asleep

Tom is about to fall asleep. - Tom uykuya dalmak üzere.

It's hard to fall asleep on stormy summer nights. - Bu fırtınalı yaz gecelerinde uykuya dalmak zordur.

uykuya dalmak
1. to fall asleep; to doze off. 2. to stop paying attention to what is going on around one
uykuya dalmak
go to sleep
uyuşturucu ile hayallere dalmak
freak out
Türkisch - Türkisch

Definition von -e dalmak im Türkisch Türkisch wörterbuch

dalmak
Başka bir şeyle uğraşamayacak veya başka bir şeyi düşünemeyecek biçimde kendini bir şeye kaptırmak
dalmak
Kendini bilmez duruma gelmek, kendinden geçmek
dalmak
Bir yerin içine girmek
dalmak
Suyun içine bütün vücuduyla girmek: "Oğlanlar denize dalıp tekneyi sağdan soldan, arkadan önden itmeyi denediler."- H. Taner
dalmak
Uyandığı vakit güneş çoktan doğmuştu."- M. Ş. Esendal
dalmak
Uyumak
dalmak
Suyun içine bütünüyle ve hızla girmek
dalmak
Uyumak: "O serinlik içinde Tevfik dalmış
dalmak
Bir yerin içine girmek: "İkisi uçar gibi, kapısında koca bir telefon çanı asılı dükkândan içeri daldılar."- H. Taner
dalmak
Başka bir şeyle uğraşamayacak veya başka bir şeyi düşünemeyecek biçimde kendini bir şeye kaptırmak: "Yemek hazır, kitaba çok dalmışsınız, buyurunuz."- P. Safa
dalmak
Güreşte dalma oyununu yapmak
-e dalmak
Favoriten