In order to apply, you have to go in person.
- Başvurmak için bizzat gitmelisin.
I'd like to apply for a visa.
- Bir vize için başvurmak istiyorum.
I had to resort to threats to get my money back.
- Paramı geri almak için tehditlere başvurmak zorunda kaldım.
It is sometimes acceptable to resort to violence.
- Şiddete başvurmak bazen kabul edilebilir.
I had to resort to threats to get my money back.
- Paramı geri almak için tehditlere başvurmak zorunda kaldım.
It is sometimes acceptable to resort to violence.
- Şiddete başvurmak bazen kabul edilebilir.
He had to call on all his experience to carry out the plan.
- O, planı gerçekleştirmek için bütün deneyimine başvurmak zorunda kaldı.