Çocukların mutlu bir ev ortamına ihtiyacı var.
- Children need a happy home environment.
Düşmanca bir ortamda hayatta kalmak için bir insan doğaçlama yapabilmeli ve azimli olabilmeli.
- To survive in a hostile environment, one must be able to improvize and be tenacious.
Çevrenin tahribi dehşet vericidir.
- The destruction of the environment is appalling.
O, çevreden sorumlu bakandır.
- He is the minister responsible for the environment.
Kısa sürede yeni çevreye alıştı.
- He soon got used to the new surroundings.
Kendisini yeni çevresine adapte etmeyi zor buldu.
- She found it was difficult to adapt herself to her new surroundings.