Select Keyboard:
Türkçe ▾
  1. Türkçe
  2. English
  3. العربية
  4. Dansk
  5. Deutsch
  6. Ελληνικά
  7. Español
  8. فارسی
  9. Français
  10. Italiano
  11. Kurdî
  12. Nederlands
  13. Polski
  14. Português Brasileiro
  15. Português
  16. Русский
  17. Suomi
  18. Svenska
  19. 中文注音符号
  20. 中文仓颉输入法
X
"1234567890*-Bksp
Tabqwertyuıopğü,
CapsasdfghjklşiEnter
Shift<zxcvbnmöç.Shift
AltGr

(sports) someone in charge of training an athlete or a team

listen to the pronunciation of (sports) someone in charge of training an athlete or a team
Englisch - Türkisch

Definition von (sports) someone in charge of training an athlete or a team im Englisch Türkisch wörterbuch

coach
{f} yetiştirmek
coach
-i çalıştırmak
coach
{f} özel ders ver

Tom ona özel ders vermemi istiyor. - Tom wants me to coach him.

coach
antrenör

Tom'un beden eğitimi öğretmeni Mary'nin basketbol antrenörüdür. - Tom's gym teacher is Mary's basketball coach.

Antrenör bana bazı tavsiyeler verdi. - The coach gave me some advice.

coach
fayton
coach
yolcu otobüsü
coach
{i} özel öğretmen
coach
{f} antrenman yaptırmak
coach
{i} koç

Koç ona biraz iyi tavsiye verdi. - The coach gave him some good advice.

Benim koç günde 6000 kalori yer. - My coach eats 6,000 calories a day.

coach
{i} çalıştırıcı
coach
(fiil) eğitmek, yetiştirmek, hazırlamak, özel ders vermek, antrenman yaptırmak, özel hocalık yapmak; araba ile gezmek
coach
{f} özel ders vermek
coach
{i} posta arabası

O, posta arabasını soydu. - He robbed the mail coach.

coach
{i} yolcu arabası,yolcu otobüsü
coach
{f} araba ile gezmek
coach
çalıştırmak

Ben bir koç çalıştırmak istiyorum. - I wanted to hire a coach.

coach
{i} yolcu vagonu
coach
{f} eğitmek
coach
{i} ucuz tarifeli bölme
Englisch - Englisch
coach
handler
manager
(sports) someone in charge of training an athlete or a team
Favoriten