Uçağım güvenle indiğinde rahatlamış hissettim.
- I felt relieved when my plane landed safely.
John'un ebeveynleri uçağın zamanında geldiğini duydukları için rahatlamış gibi görünüyorlardı.
- John's parents seemed relieved to hear that his plane was on time.
Haberi duyduğumda çok rahatladım.
- I felt very relieved when I heard the news.
Tom Mary'nin güvenli şekilde eve vardığını duyduğunda rahatladı.
- Tom was relieved to hear that Mary had arrived home safely.