Tom, Mary ve John hepsi başlarını salladı. - Tom, Mary and John all shook their heads.
Otobüs şoförü öğrencileri başlarını pencereden dışarı çıkarmamaları için uyardı. - The bus driver warned the pupils not to stick their heads out the window.
Englisch - Englisch
Definition von (of a coin) having the top or the back facing up (as opposed to tails) im Englisch Englisch wörterbuch