(n ) there

listen to the pronunciation of (n ) there
Englisch - Türkisch

Definition von (n ) there im Englisch Türkisch wörterbuch

meet
buluşmak

Eski arkadaşımla buluşmak çok hoştu. - Meeting my old friend was very pleasant.

Tom Mary ile yeniden buluşmak için istekli. - Tom is eager to meet Mary again.

meet
{f} tanışmak

Herkes seninle tanışmak istiyor.Sen ünlüsün! - Everyone wants to meet you. You're famous!

O seninle tanışmak istiyor. - He wants to meet you.

meet
{i} yarışma

Atletizm yarışması yıllık bir etkinliktir. - The athletic meet is an annual event.

Atletik yarışma gelecek haftaya kadar ertelendi. - The athletic meet was put off until next week.

meet
-e rastlamak
meet
ile karşılaşmak
meet
yüzyüze gelmek
meet
ödemek (masraf/borç vb'ni)
meet
tatmin etmek
meet
buluş

Paris'te onunla buluşma şansım vardı. - I had a chance to meet him in Paris.

Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi. - He promised to meet him at the coffee shop.

meet
yerine getirmek
meet
rastlamak

Sizin gibi hoş insanlara rastlamak enderdir. - It's rare to meet nice people like you.

Sana rastlamak ne güzel. Ben bir karıncayiyenim. - Pleased to meet you. I am an anteater.

meet
doyurmak
meet
karşılama

Dünyanın pek çok yerinde, herkesin ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli yiyecek yoktur. - In many parts of the world, there is not enough food to meet everyone's needs.

Ben sizinle karşılamaya can atıyorum. - I've been anxious to meet you.

meet
karşı karşıya gelmek
meet
dokunmak
meet
değmek
meet
rast gelmek
meet
buluşma

Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi. - She promised to meet her at the coffee shop.

Onunla kahve dükkanında buluşmaya söz verdi. - He promised to meet him at the coffee shop.

meet
(isim) karşılaşma, yarışma
Englisch - Englisch
meet
(n ) there

    Aussprache

    Videos

    ... Juliet. I didn't know where that was going to fit, but I started there and built out ...
    ... There are two arguments that we can make in favor of this victory, why this victory would ...
Favoriten