(music) one singer or performer performing with or without accompaniment

listen to the pronunciation of (music) one singer or performer performing with or without accompaniment
Englisch - Türkisch

Definition von (music) one singer or performer performing with or without accompaniment im Englisch Türkisch wörterbuch

solo
yalnız başına
solo
tek

Benim tek meslektaşım emekliye ayrıldığından, ben yalnız uçuyorum. - Now that my only colleague has retired, I'm flying solo.

İster tek başına uçuyor ol, ister bir ilişki içinde ol, bu Sevgililer Günü seni düşünüyor olacağım. - Whether you’re flying solo or in a relationship, I'll be thinking of you this Valentine’s Day.

solo
{i} müz. solo
solo
{s} tek başına

İster tek başına uçuyor ol, ister bir ilişki içinde ol, bu Sevgililer Günü seni düşünüyor olacağım. - Whether you’re flying solo or in a relationship, I'll be thinking of you this Valentine’s Day.

Lindbergh'in tek başına sürekli transatlantik uçuşu kayda değer bir başarıydı. - Lindbergh's solo nonstop transatlantic flight was a remarkable accomplishment.

solo
(sıfat) solo, tek başına, tek kişinin yaptığı, yalnız, tek kişilik
solo
{i} dans tek başına yapılan gösteri
solo
{s} tek kişinin yaptığı
solo
(zarf) tek başına, yalnız, yalnızca, tek olarak
solo
tek ses veya çalgı için
solo
yalnızca
solo
{i} solo
solo
tek olarak
solo
{i} tek kişilik oyun
solo
solo yap
solo
{i} yalnız uçuş
solo
iskambilde iki veya üç ortağa karşı tek başına oynanan oyun
solo
{s} tek kişilik

Charles Lindbergh, Atlantik Okyanusu'nda, 1927 yılında ilk tek kişilik uçuşunu yaptı. - Charles Lindbergh made the first solo flight across the Atlantic Ocean in 1927.

solo
tek başına uçak kullanmak soloistsolist
Englisch - Englisch
solo
(music) one singer or performer performing with or without accompaniment

    Silbentrennung

    (music) one Sing·er or per·form·er per·form·ing with or with·out ac·com·pa·ni·ment

    Aussprache

Favoriten