One eyewitness is better than ten earwitnesses.
- Bir görgü tanığı, on tane kulak misafirinden daha iyidir.
I couldn't help but overhear your conversation with Tom.
- Tom'la konuşmanıza kulak misafiri olmaktan kendimi alamadım.
I didn't mean to eavesdrop, but I did overhear you.
- Kulak misafiri olmak istemedim ama tesadüfen duydum.