(hava) açık

listen to the pronunciation of (hava) açık
Türkisch - Englisch
fine
fair
açık hava
1. open air, outdoor; fresh air. 2. clear weather
açık hava basıncı
Atmospheric pressure
açık hava
outdoors

Tom doesn't get outdoors much. - Tom çok açık havaya çıkmaz.

I loved being outdoors when I was younger. - Gençken açık havada olmayı severdim.

açık hava
tiyatrosu open-air theater
açık hava
the open

The open-air concert was cancelled because of the rain. - Açık hava konseri yağmur yüzünden iptal oldu.

People who regularly work in the open air do not suffer from sleeplessness. - Düzenli olarak açık havada çalışan kişiler uykusuzluk sıkıntısı çekmezler.

açık hava
a) open air, outdoor, fresh air b) clear weather c) open-air+
açık hava banyosu
air bath
açık hava gösterisi
outdoor performance
açık hava ocağı
opencast mine
açık hava sineması
open-air movie theater, open-air cinema
açık hava sporları
field sports
açık hava sporları sezonu
outdoor season
açık hava tiyatrosu
open-air theatre
açık hava tiyatrosunda sergilenen oyun
outdoor performance
açık hava toplantısı
public protest meeting
açık hava türbülansı
clear-air turbulence
açık hava çekimi
outdoor shot
devamlı açık hava
set fair
hava açık
(Askeri) cavu-cavu
Türkisch - Türkisch

Definition von (hava) açık im Türkisch Türkisch wörterbuch

açık hava
Bulutsuz hava
açık hava
Bahçe, park gibi yapı dışı olan yer
açık hava sineması
Yazın veya iklimi elverişli yerlerde sürekli olarak çalışan, üstü açık, yanları kapalı sinema
açık hava tiyatrosu
Yazın veya iklimi elverişli yerlerde sürekli olarak çalışan, üstü açık, yanları kapalı tiyatro