İncileri bulmak isteyen derin dalmak zorunda.
- Who wants to find pearls, has to dive deep.
Sığ suda dalmak tehlikeli.
- It's dangerous to dive in shallow water.
Ben çoğunlukla her gün dalış yaparım.
- I dive almost every day.
En son ne zaman dalış yaptın?
- When was the last time you dived?
Mayuko soğuk suya daldı.
- Mayuko dived into the cold water.
Tom Mary'nin suya dalışını izledi.
- Tom watched Mary dive into the water.
She dove right in and started making improvements.