Because of hunger and fatigue, the dog finally died.
- Açlıktan ve yorgunluktan dolayı, köpek sonunda öldü.
Some people in the world suffer from hunger.
- Dünyada bazı insanlar, açlıktan çeker.
The long drought was followed by famine.
- Uzun kuraklığın ardından açlık geldi.
Famine stared us in the face.
- Açlık burnumuzun dibinde.
About a billion people suffer from hunger and poverty.
- Yaklaşık bir milyar insan, açlık ve yoksulluktan muzdariptir.
Germany faced possible starvation.
- Almanya olası bir açlıkla yüz yüze kaldı.
The poor cat was on the verge of starvation.
- Zavallı kedi açlıktan ölmenin eşiğindeydi.
When's the next hunger strike?
- Bir sonraki açlık grevi ne zaman?
Political prisoners are on a hunger strike for better conditions.
- Siyasi mahkumlar daha iyi şartlar için açlık grevindeler.