My stomach is clenched with hunger.
- Midem açlıktan yapıştı.
Because of hunger and fatigue, the dog finally died.
- Açlıktan ve yorgunluktan dolayı, köpek sonunda öldü.
Because of the famine, the cattle starved to death.
- Sığır açlıktan dolayı öldü.
Famine caused great distress among the people.
- Açlık insanlar arasında büyük sıkıntıya neden oldu.
About a billion people suffer from hunger and poverty.
- Yaklaşık bir milyar insan, açlık ve yoksulluktan muzdariptir.
The poor cat was on the verge of starvation.
- Zavallı kedi açlıktan ölmenin eşiğindeydi.
Starvation and disease were rampant among the lowest classes.
- Açlık ve hastalık en alt sınıflar arasında yaygındır.
The prisoners are threatening to go on a hunger strike.
- Mahkumlar açlık grevine gitmekle tehdit ediyorlar.
Political prisoners are on a hunger strike for better conditions.
- Siyasi mahkumlar daha iyi şartlar için açlık grevindeler.