Üstüne paltonu giy. Giymezsen üşütürsün.
- Put on a coat. If you don't, you'll catch a cold.
O palto çok paraya malolmuş olabilir ama o ona değer.
- That coat may have cost a lot of money, but it's worth it.
Ceketini evde kaybetmiş olamazsın.
- You can't have lost your coat in the house.
Tom ceketinin fermuarını kapadı.
- Tom zipped up his coat.
Yeni kürk mantolar vitrinde sergilendi.
- The new fur coats were displayed in the window.
O ona yeni bir manto yaptı.
- He made her a new coat.
Bu ceket kürkle astarlanmıştır.
- The coat is lined with fur.
Onun ceketinin içi kürktür.
- Her coat is fur on the inside.
Kürk mantolar satışa sunulmuştur.
- Fur coats are on sale.
Tom ceketini alt katta bıraktı.
- Tom left his coat downstairs.
Onlar sandalyeye bir kat boya sürdüler.
- They put a coat of paint on the chair.
Makine tozla kaplandı.
- The machine was coated with dust.
Uçak toz ile kaplanmıştı.
- The plane was coated with dust.
Ceketi askı kancasına koy.
- Put the coat on the hanger.
Tom kapıya yakın askılardan birine ceketini astı.
- Tom hung his coat on one of the hooks near the door.