The news of the accident was a great shock to me.
- Kaza haberi benim için büyük bir şok oldu
The news that her son was injured in the accident was a great shock to her.
- Oğlunun kazada yaralandığı haberi ona büyük bir şoktu.
It still blows my mind.
- Bu beni hâlâ şok ediyor.
Sami bought a stun gun.
- Sami bir şok silahı satın aldı.