şirin şirin

listen to the pronunciation of şirin şirin
Türkisch - Englisch
sweetly
{a} in a sweet manner, delightfully, well
pleasantly, nicely, kindly
If an engine or machine is running sweetly, it is working smoothly and efficiently. He heard the car engine running sweetly beyond the open door
In a sweet or pleasant manner
in an affectionate or loving manner (`sweet' is sometimes a poetic or informal variant of `sweetly'); "Susan Hayward plays the wife sharply and sweetly"; "how sweet the moonlight sleeps upon this bank"- Shakespeare; "talking sweet to each other"
In a sweet manner
If you kick or hit a ball sweetly, you kick or hit it in the very middle of it so that it goes firmly and accurately to the place you are aiming for. He could strike the ball as sweetly as when he was 28 years younger. see also sweet
şirin
cute

I know that she is cute. - Şirin olduğunu biliyorum.

He's really cute, and so I like working with him. - O gerçekten şirin ve bu yüzden onunla çalışmayı seviyorum

şirin
lovely
Kasr-ı şirin anlaşması
(Elektrik, Elektronik) Treaty of Zuhab
şirin
sweet
şirin
fair
tatlı şirin kişi
jo
şirin
debonair
şirin
sonsy
şirin
cute, sweet, pretty, pleasant, dainty, darling, adorable
şirin
winsome
şirin
cunning
şirin
pleasant
şirin
debonaire
şirin
sweet, charming
şirin bir biçimde
cutely
şirin görünmek
look pleasant
şirin gülümseme
winsome smile
Türkisch - Türkisch

Definition von şirin şirin im Türkisch Türkisch wörterbuch

ŞİRİN
(Osmanlı Dönemi) f. Tatlı. Sevimli. Cana yakın
şirin
Sevimli, cana yakın, tatlı, hoş
şirin
(Osmanlı Dönemi) tatlı
şirin
Sevimli, cana yakın, tatlı, hoş: "Gözlerin, dişlerin ve ak gerdanınla / Ne şirin komşumuzdun sen Fahriye abla."- A. M. Dıranas
şirin şirin
Favoriten