She is writing a letter now.
- O şimdi bir mektup yazıyor.
It's quarter to eight now.
- Saat şimdi yedi kırk beş.
We're getting out of here in a moment.
- Hemen şimdi buradan çıkıyoruz.
I need to speak with Tom right now.
- Tom'la hemen şimdi konuşmam lâzım.
How about going to a sushi bar right now?
- Hemen şimdi bir suşi bara gitmeye ne dersin?
I'm coming to you just now.
- Hemen şimdi sana geliyorum.
Yes, but she left just now.
- Evet, ama o hemen şimdi gitti.
I can't think of his name just now.
- Ben şimdi onun adını hatırlayamıyorum.
I heard a shot just now.
- Ben şimdi bir silah sesi duydum.