Stop complaining and do as you're told.
- Şikâyet etmeyi bırak ve sana söylenildiği gibi yap.
It is no use complaining about the weather.
- Havadan şikâyet etmen bir işe yaramaz.
That customer came back to complain again.
- O müşteri şikâyet etmek için tekrar geri geldi.
She does nothing but complain.
- O, şikâyet etmekten başka bir şey yapmaz.
I'm fed up with your constant complaining.
- Ben sürekli şikâyet etmenden bıktım.
It is no use complaining about the weather.
- Havadan şikâyet etmen bir işe yaramaz.
It is no use complaining about the weather.
- Havadan şikâyet etmen bir işe yaramaz.
Why am I the only one they complain of? They're just making an example out of me and using me as a scapegoat.
- Niçin onların şikâyet ettikleri sadece benim? Onlar sadece beni örnek veriyorlar ve beni bir günah keçisi olarak kullanıyorlar.